çalıştım çabaladım hep başka insanların senin hakkında söyledikleri doğrultusunda bişeyler yapmaya.ama yanlış oldu işte.başaramadım.
sen bana konuşsaydın biz olsaydık sen ve ben olmaktansa belki hallederdik.
artık ikimiz içinde çok geç.
27 Aralık 2008 Cumartesi
24 Aralık 2008 Çarşamba
23 Aralık 2008 Salı
peyykkkk
kapiyi çekin gidin
beni birakin gidin
kilidi vurun ardima
yanlizlik kalsin kapida
kazansan ne kaybetsen ne
gururunun savasinin
yanlizliktir ganimeti
sakla onu bos odanda
ne kendine ne ona
sehirler o olur sen kacarsin
kalbim ölü bulundu dün sabah
ben bu askin izdirabini
beni birakin gidin
kilidi vurun ardima
yanlizlik kalsin kapida
kazansan ne kaybetsen ne
gururunun savasinin
yanlizliktir ganimeti
sakla onu bos odanda
ne kendine ne ona
sehirler o olur sen kacarsin
kalbim ölü bulundu dün sabah
ben bu askin izdirabini
17 Aralık 2008 Çarşamba
kalbim
en çok üzüldüğüm mü demeliyim sinirlendiğim mi bilemiyorum ama çevremde bunca insan bana dost gibi davranıyodu da arkamdan iş çeviriyodu ben farkedemiyodum veya hafiften seziyodum da çok güvenilir olmadıklarını ama yine de ses etmiyodum,buna kızıyorum kendime kızıyorum.nası bu kadar salak olabiliyorum her seferinde aynı şeyi yaşıyorum.bunlar herşeyi bile bile ve bana söylemeyerek ilişkiyi koruduklarını mı zannediyolar yoksa söylemeyerek karşımdaki kişinin bana olan negatif duygularını benim konuşması konusunda üstelememi isteyip aramızı mı bozmaya çalışıyolar?paranoyaktım zaten bazen bu konuda öyle kurgular yaratıyorum ki beynim kendine şaşırıyo.doktora gittim bugün fabrika da. anlattım işte dedim ki böyle biraz gerginim işten çıkarılmalar fln oldu kriz bilmem ne çok gerildim.nası yalan.
evlilğim bitiyo beni sevmeyen bi adam her gece yanımda uyuyo
sonra kadın uykusuzluk var mı dedi yok dedim normalde ama iki gündür uyuyamıyorum.ulan kriz iki aydır var sen iki gündür uyuyamıyosun ne ayak der gibi bi bakış fırlattı bana yalan kalmadı o anda bitti."şey evde de bazı sorunlarım var da"verdi çakma prozak dedi pasiflora iç bi de kas gevşetici verdi rahatlarsın dedi. bu ilaca mutluluk ilacı diolar biliyo musun duydun mu prozak ı dedi.uyuşturucu bağımlısı gibi bi halim mi var acaba.lise yıllarımdan beri herkes bana bu konuda sorular sorar hatta bağımlı olduğumu iddia edip yok öyle bişey dememe rağmen inanmayıp bana bin tane nasihat eden insanlar oldu.tmm meraklıyım ben bu konulara ama kullanmayı değil bunlarla ilgili şeyleri okumayı seviyorum.
kadın bunu sorarken yüzündeki ifade benim kafamda doğuştan varolduğuna inandığım doğal uyarıcılar yüzünden mi şüpheli bi tavır aldı yoksa cidden gerçekten kıllandı mı bişeylerden.bilemiyorum
ama gözaltlarımın ağlamaktan ve uykusuzluktan bu hale geldiğini söyleyemecek kadar halsizim ve tabi bu insanı tanımıyorum.annem küçükken nası yıkadıysa beynimi tanımadığın kişilerle konuşma die veya ben yine garip çalışan beynimle onun bu söylediğini nası anladıysam asla ilk tanıştığım insanla konuşmam hep uzak dururum bi süre test ederim bana zarar verecek gibi düşünürsem hiç yanaşmam.ama güvendim mi de salak gibi her boka güvenirim.
bu sefer ben çok güvenmek istemedim aslında yazının başında bahsettiğim beni salak gibi hissettiren kişilere ama yanımda duran adama göre ilah konumunda olan insanlardan uzak kalamadım .kaçamadım .ve yakalandım işte.canımı acıttılar.kalbim kanıyo.
14 Aralık 2008 Pazar
8 Aralık 2008 Pazartesi
5 Aralık 2008 Cuma
başlık
öyle başladım işte konuşmaktan dilim artık uyuştu bende yazıyım dedim biraz da belki bişeylere çözüm olur kendi ruhumla ilgili.
anlatamadığım bir duygu var üzülüyormuyum yoksa sadece bir kararı bir sene sonra bozmak zor mu geliyor artık onu da çözemiyorum ilk başlarda üzülüyordum belki de bu konuyla ilgili hislerim değişti zaman geçti ya üstünden
ne kadar zaman geçti? kaç hafta da ne kadar değişir insanın duyguları ki?ben saniyede bin duyguyu arka arkaya yaşayabilen bi insan olduğuma göre normal benim böyle hissetmem sanırım.
eskiden beri hep böyle gariptim zaten küçükken babamı çalıştığı demir çelik fabrikasından geldiğinde demir kokuyosun die öpmeyişimden anlamlıymış insanlar ne kadar uyuz bi karakter olacağımı(şimdi benim demir çelik fabrikasında çalışmam da garip tabi.)
yaşanan şeyler hiç mi unutulmaz beyin nasıl bişeydir de belli şeyleri hiç silemez.yaşanan hastalıklar onların bıraktığı izler aptal aşklar aşıklar ruhsuz sevişmeler.hiç mi gitmez bunlar bi yere.
beynimde sürekli sorular var.evlendim bi yıl oldu biter sandım bişeyler yoluna girer herşey.seviyodum da oysa.sevildiğimide düşünüyodum.ama bi yıl oldu işte ne çabuk tükendik bu da diğerleri gibi geçici anlık keyiflerden biri miydi.
belki çok erken karar verdim evlilikle ilgili.çok çaresiz bi zamanımda çıktı karşıma kocaman.
demiştim ki kendime bitti artık herşey ömrüm boyunca böyle savruk bi hayat yaşayacağım annemin yanında.ama kocaman çıktı karşıma işte.
ne bileyim çabuk oldu herşey geldi çöreklendi hayatımın ortasına.bana yer kalmadı belki hayatımda.
sonra dedim ki "evet ediyorum".hayatımın içine belki de.
çok komik evlilik anları.sen odada bekliyosun adamın biri geliyor sanki konuşmayı bilmezmişçesine sana oraya çıktığında neler söylemen gerektiğini öğretiyor.
"şurdan yürüyün buradan geçin sonra sen sandalyeyi tut oturt süs bebeği gelini.sorulan soruya evet diyip cevap verin yoksa kabul olmuyo". ne bu ya!
evlendikten sonra da hizmet verse ya belediyeler."şunu söyleme bunu yapma kavga edin şimdi biraz boşaltmak lazım arada duyguları malum ilk yıllar çok zor olur fln gibi" eve gelip arada böyle yönlendirmeler yapsalar veya beettlejuice gibi bi anda adını söyleyince çıkıp geliverse bi memur.yönlendirme yapsa.
neyse çok uzadı yazı ve sanırım ilişkide.bişeyler bitecek hele şu bayram bi geçsin de.
anlatamadığım bir duygu var üzülüyormuyum yoksa sadece bir kararı bir sene sonra bozmak zor mu geliyor artık onu da çözemiyorum ilk başlarda üzülüyordum belki de bu konuyla ilgili hislerim değişti zaman geçti ya üstünden
ne kadar zaman geçti? kaç hafta da ne kadar değişir insanın duyguları ki?ben saniyede bin duyguyu arka arkaya yaşayabilen bi insan olduğuma göre normal benim böyle hissetmem sanırım.
eskiden beri hep böyle gariptim zaten küçükken babamı çalıştığı demir çelik fabrikasından geldiğinde demir kokuyosun die öpmeyişimden anlamlıymış insanlar ne kadar uyuz bi karakter olacağımı(şimdi benim demir çelik fabrikasında çalışmam da garip tabi.)
yaşanan şeyler hiç mi unutulmaz beyin nasıl bişeydir de belli şeyleri hiç silemez.yaşanan hastalıklar onların bıraktığı izler aptal aşklar aşıklar ruhsuz sevişmeler.hiç mi gitmez bunlar bi yere.
beynimde sürekli sorular var.evlendim bi yıl oldu biter sandım bişeyler yoluna girer herşey.seviyodum da oysa.sevildiğimide düşünüyodum.ama bi yıl oldu işte ne çabuk tükendik bu da diğerleri gibi geçici anlık keyiflerden biri miydi.
belki çok erken karar verdim evlilikle ilgili.çok çaresiz bi zamanımda çıktı karşıma kocaman.
demiştim ki kendime bitti artık herşey ömrüm boyunca böyle savruk bi hayat yaşayacağım annemin yanında.ama kocaman çıktı karşıma işte.
ne bileyim çabuk oldu herşey geldi çöreklendi hayatımın ortasına.bana yer kalmadı belki hayatımda.
sonra dedim ki "evet ediyorum".hayatımın içine belki de.
çok komik evlilik anları.sen odada bekliyosun adamın biri geliyor sanki konuşmayı bilmezmişçesine sana oraya çıktığında neler söylemen gerektiğini öğretiyor.
"şurdan yürüyün buradan geçin sonra sen sandalyeyi tut oturt süs bebeği gelini.sorulan soruya evet diyip cevap verin yoksa kabul olmuyo". ne bu ya!
evlendikten sonra da hizmet verse ya belediyeler."şunu söyleme bunu yapma kavga edin şimdi biraz boşaltmak lazım arada duyguları malum ilk yıllar çok zor olur fln gibi" eve gelip arada böyle yönlendirmeler yapsalar veya beettlejuice gibi bi anda adını söyleyince çıkıp geliverse bi memur.yönlendirme yapsa.
neyse çok uzadı yazı ve sanırım ilişkide.bişeyler bitecek hele şu bayram bi geçsin de.
4 Aralık 2008 Perşembe
sanırım
sanırım işten çıkarılıyorum.sanırım boşanıyorum.
belirsizllik kadar iğrenç bişey var mı bu dünyada acaba ya.bugün bizim işyerini ana fabrikanın oraya taşımaya başladılar.idari personelin hepsi gitti bi tek ben kaldım bi de işçiler.bu yüzden atılacağımı düşünmeye başladım kimse bişey söylemiyo bekliyorummm.
ayrıca kocam beni sevmiyo artık bunu açık açık söylemedi ama artık benimle hiç konuşmuyo.ben bişeyler konuşmaya çalışıyorum tepki vermiyo.o da karar veremiyo patronumda karar veremiyo.
insanların benimle ilgili kararsızlık zamanları sanırım bu sıralar.
2 Aralık 2008 Salı
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)